İki kişi arasında anlaşmazlık olduğunda, bu duruma sonuca bağlamak ve kâğıda dökmek amacıyla yapılan anlaşmaya Sözleşme denmektedir. Sözleşmeler, bir tür adli işlem sayılmaktadır ve tarafların karşılıklı verdikleri sözlerden oluşmaktadır. Sözleşme yapılması zorunlu değildir. Fakat bazı sözleşmeler vardır ki; onlar zorunludur. Mesela; taşınmaz bir malın satışını yapacaksınız. Bu durumda sözleşme yapmanız zorunludur. Çünkü bu durum her iki taraf için ispat niteliğinde olacak ve fayda sağlayacaktır. Sözleşmede imzası bulunan taraflardan biri, sözleşmede belirlenen maddelere uymaz ve yükümlülüklerini yerine getirmezse, karşı taraf mahkemeye başvurabilir ve doğacak zararın karşılanmasını isteyebilir. Bu sayede karşı taraf tazminat almaya hak kazanır. Bunların hepsine birden karşılık gelen sözleşme hukuku da genel ihtiyaçtan doğmuş ve sözleşmelere ait her olguyu içeren bir hukuk dalıdır.

Sözleşme hukuku, sözleşme yapıldıktan sonra, taraflar arasında açığa çıkacak herhangi bir problem ya da iki tarafın da aleyhine olabilecek durumları tespit edip açığa çıkarmak ve sağlıklı bir hukuki ilişkinin kurulması ve tarafların sözleşmeden doğan haklarının korunması bakımından önemli ve her zaman gerekli olacaktır.

Sözleşme hukukunun önemi günden güne daha da fazla artmaktadır. Önceden söz senet olarak kabul edilirken, insanlar edindikleri acı tecrübeler sayesinde, güven kalmadığını öğrendikten sonra, artık yazılı sözleşme yapmaya başlamışlardır. Toplumsal yaşam her geçen gün karmaşık hale gelmektedir. Bu durumda sözleşmeler de değişmekte ve gelişmektedir.