İcra İflas Kanun’unun 85. Maddesinde hangi malların ve hakların haczedilemeyeceği açıkça sayılmıştır. Madde de geçen bentlerden 12. Bent önemli olup 2012 yılında yapılan değişiklik ile ilave edilmiştir.

“Borçlunun haline münasip evi” haczedilemez denilmektedir. Borçlunun ailesi ile birlikte yaşadığı ailesine münasip evi haczedilemeyecek, haczedildiği takdirde meskeniyet iddiası ile şikâyet edilebilecektir. Bir meskenin halinde münasip olup olmadığı, sosyal ekonomik durumuna ve ailesinin ihtiyaç durumuna göre belirlenir. Meskeniyet iddiasında bulunulduğunda icra mahkemesince, borçlunun ailesi ile birlikte haline münasip bir evde barınabilmesi için gerekli mesken bedeli bilirkişi tarafından belirlenir ve meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazın değeri ile karşılaştırılır. Taşınmazın değeri fazla ise fazlası alacaklıya bırakılarak borçluya haline münasip bir ev alması için gerekli olan değer verilir. Haczedilemezlik şikâyeti için özel bir süre belirlenmediği için genel süre esasları uygulanır. Bu nedenle kural olarak 7 günlük şikâyet süresi içerisinde yapılır. Bu süre haczin yapıldığının öğrenilmesinden itibaren başlar.

Günümüzde konut kredisi ile ev sahibi olma durumu yaygın olduğu için taşınmaz üzerinde ipotek bulunabiliyor. Bu durumu alacaklı taraf kullanmaya çalışabilir. Ancak bunu aşmanın yolu yüksek mahkeme kararları ile mümkündür. Borçlunun taşınmaz üzerine ipotek koydurması meskeniyet iddiasından baştan vazgeçtiğini gösterse de, bu taşınmazın konut kredisi ile alınması halinde geçerli değildir. Konut kredisi, haczedilemezlik şikayetinin yapılmasını engellemeyecektir. Bu sebeple bu durumdan yararlanılmasının engellenmesi için konut kredisi sebebiyle ipotek konulduğunun ispat edilmesi gerekir.