Hayatımız boyunca yaptığımız bazı işler vardır. Bunlardan bazıları kalıcı bazıları da çabuk unutulan fikir ve eserlerdir. Şarkıcı da sanat yapar, heykeltıraş da. Fakat bunların haklarını kim korur? Kim onlara destek çıkar? Bu durum Fikir ve sanat eserleri Kanunu ile bu haklar koruma altına alınmış ve düzenlenmiştir. Bir usulsüzlük olduğunda, ürünlerden yararlananlara karşı öngörülen esas ve usullere aykırı davranıldığında çeşitli yaptırımlar uygulanacaktır.

Bu kanunla birlikte pek çok tanım da ortaya konulmuş ve kullanılmaya başlanmıştır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda geçen tanımlardan bazıları şöyledir: Eser, sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim, edebiyat, musiki alanlarında ortaya konan mahsüldür.  Eser sahibi; eseri oluşturan kişidir. Arayüz: bilgisayarın donanım ve yazılım unsurları arasında karşılıklı bağlantıyı oluşturan programları ifade eder. Fikir ve Sanat Eserlerinin çeşitleri olarak; ilim ve edebiyat eserleri, musiki eserler, güzel sanat eserleri, sinema eserleri yer almaktadır.

Fikir ve sanat eserleri Kanunu kapsamında fikri haklar nelerdir? Eser sahibinin hakları, manevi haklar, hakların kullanılması, mali haklar olarak ayrılmaktadır. Eserlerin korunma süreleri bu haklarla düzenlenmiş ve eser sahibi yaşadığı müddetçe ya da ölümünden itibaren 70 yıl boyunca korunmaya devam edilecektir. Bu kanun çıkarılmasa ve haklarımız kanunlarla belirlenmemiş olsaydı, yaptığımız her şey zamanla zarar görebilirdi, oysaki şimdi birçok yaptırım uygulanarak, haklarımıza tecavüz edenler cezalarını çekiyorlar.  Hak sahibinin rızası dışında umuma arz edilmiş eserler dışında başkasının hakkını gasp edemez.