İş hukukunda iş sözleşmelerinin belirsiz süreli olması kural olup, belirli süreli iş sözleşmeleri istisnadır. Belli şartların mevcut olması halinde, iş sözleşmeleri belirli olarak yapılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 11.maddesinde belirli iş sözleşmesinin varlığının şu objektif nedenlerin varlığı halinde mümkün olacağı belirtilmiştir:
Dolayısıyla belirli süreli iş sözleşmesinden bahsedilebilmesi için
Belirli iş sözleşmelerinde önemle iki durum incelenmelidir: sözleşmenin süresinin sona ermesi hali ile sözleşme süresinden önce feshi durumu..
İhbar tazminatı: Belirli süreli iş sözleşmesi ilgili olarak sözleşme süresinin sona ermesi veya yenilenmemesi halinde ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmayacağı konusu irdelenmelidir. İş kanunun 17.maddesinde’ belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir’ şeklinde açıkça belirtildiği gibi bildirim süreleri ve bildirim sürelerine uyulmaması halinde ödenecek ihbar tazminatı belirsiz süreli iş sözleşmeler için olduğu belirli süreli iş sözleşmelerinin sona ermesinde yasal bildirim süresi tanınmaz ve buna bağlı olarak ihbar tazminatı da ödenmez.
Kıdem tazminatı: iş kanunda bununla ilgili açık bir düzenleme olmadığından kanun sistematiği gereği iş hukukunda ‘işçi lehine yorum ilkesi gereğince’ Yargıtay işçiyi korumaya yönelik bir içtihat geliştirmiştir. Şöyle ki; belirli süreli iş sözleşmelerinde süre sonunda işveren tarafından yenilenmeyeceği açıkça ifade edilerek sona erdirilmişse kıdem tazminatı kazanılacağı yerleşmiş uygulamadır. İşveren yenilenmeme iradesini göstermiş ve haklı nedene dayanmıyor ise, bir yıllık kıdem koşulu gerçekleştiği taktirde kıdem tazminatı ödenmelidir.
23 Mart 2017
5 Kasım 2015
4 Kasım 2015
3 Kasım 2015