Avukat  olmak… Daha doğrusu olamamak… Hukuk fakültesine giren birçok kişinin hayali öncelikle “HAKİM” olmaktır. Bu yüzden avukatlık çok sonra düşünülen seçenek olarak çıkar karşımıza. Hal böyle olunca avukatlık mesleğini doğru yapan çok az kişi kalır. Ya baba mesleğidir zaten bir düzeni vardır. Ya da basamakları kendi tırmanan tecrübesiz ve herkesin kendisinden yararlanacağı avukat olmaya çabalayan yeni mezun bir “GENÇ”…

Bu evrede işi doğru yapmaktan ziyade paraya ihtiyacı olan bizler birçok şeyi yaparız. Bu paralarda zaten komik rakamlardır.”Öğreniyorum işi ya” avuntuları bir yere kadar bizi idare eder. Staj dönemi böyle geçip mesleğe girişte sana sunulan çalışma koşullarını görünce yeni bir yıkılma süreci başlar. Bu bölümü niye okuduğunu sorgularsın. İdeallerin varmıştır oysa. Bunları uygulamayı bırak sen üniversite mezunu hem de hukuk fakültesi mezunu olarak işsiz kalırsın.

Buraya kadar anlattığım tüm olumsuzluklar gerçekti. Ancak ben de genç bir avukat olarak umut ediyor ve sadece çalışıyorum. Kendi prensiplerime göre ve doğru olanı yaptığımı düşünerek… O yüzden tüm mesleklerde olduğu gibi avukatlık mesleğinin de ihtiyacı olan şey doğru ve dürüst icra edilmesi. Eğitim sistemi eleştirilir, yanında staj yaptığımız avukatlar eleştirilir, düzen eleştirilir fakat eleştiriler sonuçsuzsa yapman gereken elini taşın altına koyup tek başına da olsa işini doğru yapmak yani gerçek bir AVUKAT OLMAK…